Bilim ve tarih bize neyi söylemedi
İnsanlık eğer manipüle edildiyse, bu büyük ihtimalle açık yalanlarla değil, eksik anlatılarla oldu.
Çünkü açık yalan çürütülür.
Ama eksik anlatı, gerçek gibi yaşanır.
Bilim ve tarih bize şunu söyledi:
- “Bildiklerimiz kanıtlanmış olanlardır.”
Bu cümle doğruydu.
Ama söylemedikleri şuydu:
- “Kanıtlanamayan ama rahatsız edici olanları sistemin dışında bırakıyoruz.”
Bilim Neyi Söyleyemedi?
Bilim, yöntem gereği şunu söyleyemez:
- “Bu çok eski, ama henüz ölçemiyoruz.”
- “Bu bilgi mevcut paradigma ile uyuşmuyor.”
- “Bu keşif, insanlık tarihini baştan yazdırır.”
Çünkü bilim:
- ölçemediğini yok saymaz ama
- sisteme dahil de edemez.
Bu yüzden Göbeklitepe yıllarca “anlamsız” kaldı.
Bu yüzden antik uygarlıkların mühendisliği “tesadüf” dendi.
Bu yüzden mitoloji “hikâye” diye ayrıldı.
Bilim yalan söylemedi.
Ama susmak zorunda kaldı.
Tarih Neyi Söyleyemedi?
Tarih kazananların yazdığı için değil sadece…
Anlatılabilir olanın seçildiği için eksiktir.
Tarih şunu söyleyemez:
- “Bu bilgi devletleri, dinleri, sınırları anlamsız kılar.”
- “Bu geçmiş anlatısı, bugünkü düzeni çökertebilir.”
- “Bu keşif, ‘medeniyetin kimde başladığı’ sorusunu patlatır.”
Bu yüzden:
- Aeneas’ın Anadolu’dan Roma’ya gidişi bir efsane olarak kaldı
- Atlantis bir metafor oldu
- Küresel tufan anlatıları mit diye ayrıldı
Tarih yalan söylemedi.
Ama düzeni bozmamak için daraltıldı.
Asıl Rahatsız Edici Soru Şu
Ya sorun şurada değilse:
“Bize yalan mı söylediler?”
Ya asıl mesele şundaysa:
“Bize anlatabilecekleri kadarını anlattılar.”
Ve geri kalan kısmı:
- akademik risk,
- politik sonuç,
- toplumsal sarsıntı
nedeniyle hiç açmadılar.
İnsanlık Ne Yapacak?
Eğer bu doğruysa, insanlık şunu yapmak zorunda kalacak:
- Bilimi reddetmek değil
- Tarihi çöpe atmak değil
Ama şunu kabul etmek:
Bilgi doğrusal ilerlemez.
Bilgi, izin verilen sınırlar içinde dolaşır.
Ve bazen en büyük gerçekler,
- dipnotlarda,
- mitlerde,
- “ciddiye alınmayan” anlatılarda
saklı kalır.
Son Cümle (beyin burada yanar)
Belki de insanlık kandırılmadı.
Belki de sadece şuna hazır değildi:
Kendi geçmişinin, bugünkü dünyadan daha gelişmiş olabileceği fikrine.
