Sorumluluk Almayan Toplumlar Nasıl Üretilir?
Toplumların çöküşü çoğu zaman gürültüyle olmaz. Ne isyanlar çıkar ne de sokaklar yanar. Asıl çöküş sessizdir. İnsanlar konuşmamayı, görmemeyi ve karışmamayı seçtiğinde başlar.
Sorumluluk almayan toplumlar tesadüfen oluşmaz. Onlar adım adım, sabırla ve sistemli şekilde üretilir.
Sessiz Çoğunluk Kimdir?
Sessiz çoğunluk;
- olan bitenin farkında olan
- ama bedel ödemek istemeyen
- düzen bozulmasın diye susan
insanlardan oluşur.
Bu kitle ne tamamen cahildir ne de tamamen masumdur. Asıl özellikleri şudur:
“Ben karışırsam bana da dokunur.”
Bu cümle, sorumluluktan kaçışın temelidir.
Konfor Alanı Nasıl Silaha Dönüştürülür?
Sistemler insanları korkutarak değil, konfor sunarak pasifleştirir.
- küçük ayrıcalıklar
- kırıntı hâlinde özgürlükler
- düzenli ama sınırlı güvenlik hissi
İnsan, elindekini kaybetme korkusuyla daha büyüğünü talep etmez.
Bedel Algısı ve Erteleme Refleksi
Sorumluluk almak bedel gerektirir. Toplumlara sürekli şu mesaj verilir:
- Şimdi sırası değil
- Zamanı değil
- Daha kötüsü olabilir
Bu söylem, bireyleri sürekli ertelemeye iter. Ertelenen her tepki, sistemi biraz daha güçlendirir.
Suçluluk Yerine Mağduriyet
Sorumluluk almayan toplumlarda bireyler kendilerini fail değil, mağdur olarak görmeye başlar.
- Ben yapmadım
- Ben seçmedim
- Benim elimde değildi
Bu dil yaygınlaştıkça hesap sorma kültürü yok olur.
Neden Hep Başkaları Suçlanır?
Toplum, sorumluluk almak yerine:
- yöneticileri
- dış güçleri
- sistemi
suçlamayı tercih eder.
Bu suçlamalar çoğu zaman haklıdır. Ancak tek başına yeterli değildir. Çünkü sistemler yalnızca yönetenlerle değil, kabullenenlerle ayakta durur.
Sonuç – Sorumluluk Alınmadığında Ne Olur?
Sorumluluk almayan toplumlarda:
- değişim talep edilmez
- yanlışlar normalleşir
- sessizlik erdem sanılır
Ve en tehlikelisi şudur:
Sessizlik, zamanla onaya dönüşür.
