Yakın Tarih Neden Hâlâ Yazılıyor?
İnsanlığa ait bazı dönemler vardır ki, üzerinden yüz yıl geçmesine rağmen hâlâ netleşmez. Belgeler vardır ama tartışma bitmez. Tanıklar vardır ama uzlaşma sağlanmaz. İşte tam bu noktada şu soru ortaya çıkar:
Yakın tarih neden hâlâ yazılmaktadır?
Eğer tarih sadece yaşanmış olayların kaydı olsaydı, çoktan kapanmış olması gerekirdi. Ama kapanmaz. Çünkü tarih, yalnızca olan biteni değil; kimin neyi, ne kadar anlatmasına izin verildiğini de gösterir.
Tarih Gerçekleri mi Anlatır, Anlatılmasına İzin Verilenleri mi?
Resmî tarih anlatıları çoğu zaman tek bir çerçeve sunar. Bu çerçeve; devletlerin, iktidarların ve kazananların bakış açısıyla çizilir. Kaybedenlerin, dışlananların ve susturulanların hikâyeleri ise genellikle dipnotlara sıkıştırılır.
Bu durum şu gerçeği doğurur:
Tarih, her zaman eksik anlatılır.
Eksik anlatılan her bilgi ise toplum hafızasında boşluklar oluşturur. Bu boşluklar zamanla sorgulamaya, bazen de komplo teorilerine zemin hazırlar.
Neden “Yakın” Tarih Daha Tartışmalıdır?
Antik çağlara dair anlatılar genellikle romantize edilir. Kimse binlerce yıl önceki olaylardan kişisel olarak sorumlu değildir. Ancak yakın tarih böyle değildir.
Yakın tarih;
- hâlâ yaşayan aileleri,
- hâlâ devam eden çıkar ilişkilerini,
- hâlâ süren güç dengelerini
rahatsız eder.
Bu yüzden bazı gerçekler ya yumuşatılır ya da tamamen görmezden gelinir.
Bilim ve Akademi Her Şeyi Söyleyebilir mi?
Toplumda yaygın bir algı vardır: “Bilim insanları gerçeği söyler.”
Bu ifade eksiktir.
Bilim insanları çoğu zaman gerçeğin tamamını değil, konuşulmasına izin verilen kısmını söyler. Akademik dünyada fonlar, kariyerler, ünvanlar ve kurumsal baskılar vardır. Bu baskılar bazı soruların sorulmasını zorlaştırır.
Sorulamayan her soru, tarihsel boşluk olarak kalır.
Yakın Tarih Neden Sürekli Güncellenir?
Yeni belgeler bulunur denir. Ama asıl sebep şudur:
Toplumlar değiştikçe, geçmişe bakış da değişir.
Bugün normal görülen bir olay, yarın sorgulanabilir hale gelir. Dün tabu olan bir konu, bugün konuşulabilir olur. Bu yüzden tarih sabit değil; yaşayan bir anlatıdır.
Okuyucuya Rahatsız Edici Bir Soru
Şimdi şu soruyu sormak gerekir:
Eğer tarih gerçekten olduğu gibi anlatılsaydı, bugün inandığımız hangi doğrular çökerdi?
Bu soru rahatsız eder. Çünkü cevap, sadece geçmişi değil; bugünkü düzeni de sorgulatır.
Sonuç – Tarih Bitmedi, Biz Bitirdik Sandık
Yakın tarih yazılmaya devam ediyorsa, bunun sebebi geçmişin net olmaması değil; bugünün hâlâ geçmişle hesaplaşmamış olmasıdır.
Tarih susmaz. Sadece bazen susturulur.
