CNN’de haber ve tartışma programlarının vazgeçilmez ismi Hande Fırat yazdığı makale ile yarınlarda bir çok tartışmanın da fitilini ateşlemiş oldu.
Hande’nin sözlerinin altına imzamı koyuyorum öncelikle bu bilinmeli. Gazetecilik mesleki sıfatı sınırlarını fazlaca zorlayan bir çok isim tarafından çoktan aşıldı. Bugün toplum havuz medyası, fon medyası tanımlamalarını boşa yapmıyor. Halkın gazeteciye güven duymamaya başladığı süreçlere kimsenin olumsuz etki yapmaması gerekiyor.
Basın Özgürlüğü tesis edilmeli ki; toplum her fikri değerlendirmeyi değerlendirebilsin. Bu sebeple de muhalif olan kalemleri kimsenin pusuda beklemesine de gerek yok.
Hande Fırat’ın köşe yazısından sonra Zafer Şahin CNN’e veda etti.
İşte o köşe yazısı:
• İster muhalefet ister iktidar kanadına yakın medya kuruluşu olsun, hepimiz çizgiyi aştık.
Tartışma programlarına artık işin gerçek sahipleri yani siyasiler çıksın.
• ABD’de, Avrupa’da bir gazeteci ekrana çıkıp bir partinin sözcüsü gibi konuşamaz. Yorum yapar ama mesafesini korur. Türkiye’de ise bu sınır neredeyse tamamen silinmiş durumda. Gazeteciler siyasi aktör gibi konuşuyor. Bu, hem gazeteciliğe hem siyasete zarar veriyor.
• Televizyon kanallarında partisinin görüşünü anlatması gereken siyasetçiler tartışma programlarına genel olarak ya çıkmıyor ya da çağrılmıyor. Onların yerine vekalet yayınlarını ne yazık ki gazeteciler yapıyor. Hal böyle olunca da gazeteci siyasi parti sözcüsüne dönüyor.
• Buradan çağrım tartışma programlarına artık işin gerçek sahipleri yani siyasiler çıksın. Gazeteciler de o partinin, bu partinin gazetecisi diye etiketlenmesin.
