
Atatürk’ün kurduğu CHP, Atatürk’ü soykırımcı ilan etmenin vaktini kollayanlara teslim edilemeyecek kadar önemlidir.

Özgür Özel olağan ya da olağanüstü kurultaylarda seçilmekten yoruldu ama Bay Kemal hayal kurmaktan yorulmadı.
CHP’nin yargı süreçleri üzerinden sürekli kamuoyu gündeminde tutularak yıpratılma çabaları her hamle sonrasında boşa düşerken, kamuoyu nezninde yaşatılanlar sebebiyle CHP’nin mağdur edildiği halkın yaptığı değerlendirmelerde yer almakta.
CHP’nin ilk defa birinci parti konumuna gelişinin ana mimarı olan Özgür Özel’in hedef edilerek karalama kampanyalarına maruz kalıyor olması aslında son derece manidar değerlendirmeleri de beraberinde getirmekte. Medya dünyasında HERMOKOLOG gibi irite edici tabirle tanımlanan, kalemlerine mürekkep basılarak yazdırılıp çizdirilenlerin toplumsal karşılığı ve inandırıcılığı olmamasına rağmen bir takım odakların bu besleme güruhundan medet bekler hale gelmesi, Türk siyaseti için sıkıntılı bir durum.
Girdiği her seçimde mağlup olan, her mağlubiyet sonrasında parti içinde gereken değerlendirmeleri yapmak yerine insanları parti içinde tesis etmediği HAK HUKUK ve ADALET kavramları üzerinden yollara dökmeyi politika zanneden Bay Kemal, Atatürk’ün kurduğu partiye, AKP’nin yönettiği ülkede KAYYUM olarak bile koltuğa oturmayı kafasına koyan yapısıyla siyaset arenasında ne hale düştüğünü bile göremez olmuş.
Neymiş efendim; PİRO’ymuş. Neyin pirosu? GEL BAKALIM MUHARREM diyerek daha CB adayını hafife alarak başlattığı seçim sürecinde, Muharrem İnce’nin seçim kazanmaması için neler yaşandığını Muharrem İnce çıkıp ekranlarda kendisi anlattı.
Kurduğu 6’lı masanın Akşener’in masaya döndüğünün sabahında kalkıp DEM’in ayağına giderek Türk seçmeninde derin endişelere neden olma pahasına seçimi kaybetmekten başka hiç bir şeye yaramayacak hamleleri icra eden Kılıçdaroğlu’nun şimdi de AKP yönetimin egemen olduğu ülkede yeniden genel başkanlık koltuğuna oturma hayalleri içinde beklemekte olduğunu ve bundan medet bekleyen AKP’li bazı siyasilerin ve havuzdan beslenen kalemşörlerin kimler olduğunu bilmeyen kalmadı ülkede.
Bu kadar deşifre olmuş sürecin kayyum genel başkanı olarak Atatürk’ün koltuğuna oturmak üzere Kılıçdaroğlu’nun hazırda beklemesi beni zerre şaşırtmıyor. Çünkü Hüseyin Aygün geçmişte DERSİM SOYKIRIM İLAN EDİLMELİDİR deyince, gazetecinin Aygün’ün bu çıkışını Kılıçdaroğlu’n soran gazeteciye verdiği cevap çarpıcıydı. DAHA VAKTİ DEĞİLDİ sözlerinin anlamsal derinliği varın siz düşünün. Atatürk’ün kurduğu ülke ve partide genel başkan olacaksın ve DERSİM SOYKIRIMDIR anlayışının tesisi için uygun vaktin olduğunu düşünecek ve vaktini bekleyen zihniyetini ortaya koyacaksın.
Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya kalkanlardan ne farkı var dün yaşananların ve bugün devam eden hadiselerin?
Atatürk’ün kurduğu CHP, Atatürk’ü soykırımcı ilan etmenin vaktini kollayanlara teslim edilemeyecek kadar önemlidir.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)