Biz 1 ay 12 gün önce söyledik Seval Hanım

Seçime dair öngörülerimizi alenen paylaştık. Ne ağzımıza kilit vurduk ne aman şu kırılır bu incinir deyip saklandık. Hesabi yaklaşım göstermemizi bekleyenler oldu. Her anımızda hasbi olduk. Kimisi kızdı kimisi kırıldı hatta şartlandırılmış güdülenmişlikle küsenler hatta hakarete kalkışanlar oldu. Yine de doğruları söylemekten geri durmadık. Tarih yine bizi haklı çıkardı. Hem genel seçimler hem bölgemizdeki neticeleri çok öncesinde öngördük. Sonuçlar bizim öngörülerimizi doğruladı. Seçmen reaksiyonlarının bölgesel analizlerini yapamayanlar, ittifaklar içinde art niyetli veya doğal kaymaları hesaba katamayanlar kendilerine güvenip öngörü paylaşamadı. Paylaşmaya kalkanlar da ofsatta kaldı.

28 Mayıs akşam saatlerinde %43 bile olmayan Kılıçdaroğlu gerçeği ile yüzleşecek Türkiye. Asıl mücadele o andan itibaren başlayacak. Ülkemde iç savaş çıkarmayı bile siyasi hırslarıyla göze alanlar kendi iç savaşlarını verecekler en acımasız saldırılarla. Birbirleri için söylemedikleri kalmayacak. Aylardır söylediğim ancak bazı cenahlarca kabul edilmek bile istenmeyen ne varsa hepsine tanıklık etmek zorunda kalacaklar. Meral Akşener’in oturtulduğu masadan neden kalkamadığını öğrendiğinizde pes diyeceksiniz. Kandil’in gizli pazarlıkları nasıl deşifre ettiğini hep birlikte izleyeceksiniz. Edremit Körfezinde çıkacak güç savaşlarında öyle bel altı vuruşlar göreceksiniz ki; biz nasıl tuzağın içine çekilmişiz diyeceksiniz.

Velhasıl sonradan olmuyor evliya, olsa da olmasa da almayın avluya.

Seval Bozkurt için bu seçim neticeleri ağır deneyim oldu. Ancak bu seçimden bence öyle dersler çıkarmıştır ki; bundan sonraki siyasi hayatını prof siyasetçi statüsünde geçirecektir.