F-35 üretiminde üretim ortağı idik. Çıkartıldık hem de NATO müttefikimiz (!) ABD tarafından. Yetmedi anlaşma gereği parasını ödediğimiz halde F-35 alımından da men edildik. Bütün bunlar diplomasi hezimeti değil mi?
F-35 üretiminde üretim ortağı idik. Çıkartıldık hem de NATO müttefikimiz (!) ABD tarafından. Yetmedi anlaşma gereği parasını ödediğimiz halde F-35 alımından da men edildik. Bütün bunlar diplomasi hezimeti değil mi?
Şimdi de Hava Kuvvetlerimizin muharip uçak ihtiyacını karşılayabilmek için 40 adet F-16 alabilelim diye uğraşıyoruz. F-16 alım işini zafer diye yutturmaya çalışan medyada eğer akıl tutulması yok ise başka bir şey var demektir.
İlk olarak 1988’den itibaren Türk Hava Kuvvetleri envanterine girmeye başlayan, son uçuş ömürlerini tamamlama noktasına gelen F-16’ları almayı zafer olarak niteleyeceksek eğer istikbalin göklerde olduğunu unutmaya hazırlanıyoruz demektir.
Oysa hazır SİHA, TİHA teknolojisinde ciddi noktaya gelmiştik. Buraya yoğunlaşmamız ve hava-hava görevi yapacak şekilde donatmamız durumunda hava gücündeki eksikliği kapatmış olurduk. Burada taktik hata yapıyoruz. Yeni nesil dediğimiz 5 nci nesil savaş uçağı teknolojisini bir devrim yaparak insansız uçurma projelerinden bahsediyoruz. Geçiş dönemi söylemi ile bile olsa asla yeni F-16’lar almamız ülkemizin savunma sanayisine katkı sağlamayacaktır.
Burada Sayın Cumhurbaşkanını bilgilendiren savunma sanayi uzmanı danışmanların ve MSB yetkililerin çok da iyi niyetli olduklarını açıkçası söyleyemeyeceğim. Rusların uçaklarına da ihtiyacımız yok. Elimizde geçiş dönemini de yarınları da göğüsleyecek teknoloji ve bilgi birikimi mevcut. Üstelik 5 nci nesil denilen teknolojinin çok değil 5 yıl içinde demode olacağı, ABD’nin ve Rusya’nın 6 ncı nesil teknolojiye hazırlandığı bir ortamda, F-16’ları almak, ülkemize fenalıktan başka hiç bir şey getirmeyecektir.
[likertm id=6]
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)